Yazılarım E-postana gelsin.

Yaz E-Postanı!

20 Eylül 2016 Salı

Biri Bana Sakin Desin

Özlem Ekici



Biri bana sakin desin ortalık fena karışık
Biri beni dinlesin
Anlasın biri beni
Biri gözlerime baksın
Ortalık fena karışık..

Ayın boynu bükük, neden?
Neden bulanık hep suyum?
Sevmiyor işte beni, biriniz de anlayın
Biriniz şarap getirin, yakarım yoksa ağaçları
Su serpin, tuz dökün, bakın her yerim kanıyor
Ne deseler kanıyorum, sahi ben aptal mıyım?
Bütün seyyar satıcılara yanaşasım geliyor
Yancı bir kederdeyim bütün imkanlarım sakat
Biri bana he desin
Hak versin biri bana
Hak versin geberiyorum
Biri tez şarap getirsin
Şirintepe parkındayım
Ağır ve ağrılıyım, inanmıyorsanız bakın

Babaa! Üşüyorum. Kimse farkımda değil
Birileri bir şey yapsın
Ateş yaksın, çay demlesin
Ne bileyim, bir şey işte
Biriniz de söyleyin lan, neden beni sevmiyor?

Hayata nakavt oldum, izahın tek tarifi tuş
Puştun biri miyim ne hiçbir şeyi haketmeyen
Veysel gelsin beni alsın Şirintepe parkındayım
Bira ve Cin ve Parlement ve yarısı yenmiş Biskrem
Gözlerim mi seğiriyor ben mi yanlış görüyorum?
Onu mu görüyorum hayal mi görüyorum?
Kalkıp gitmem lazım lakin kıçımı kaldıramıyorum
Baba! Beni uyutsana bir süre uyanmayayım
Anneme söylesene ekmeğime salça sürsün
Sen yalan söylemezsin hiç, söyle beni seviyor mu?
Baba! Bak ben çok ciddiyim ortalık fena karışık

Baba, bana 'oğlum' de 'hadi eve gidelim-Baba! Söylesene bana, beni neden sevmiyor?


                                                   
                                                                             -ALİ  LİDAR      











4 Eylül 2016 Pazar

Karanlığı Sorgulamak

Özlem Ekici

Kalbim karanlıktasın!
Olmadık sorular içinde boğulmaktasın!
Neyin eksikliğinde hangi ruhun yokluğundasın?

Ey kalbim, 
Var olmak için neyin idrakine muhtaçsın?

Karanlık yoklamasa seni, 
Rüyalar bölmese uykularını,
Uyanmak belki de nasip olmayacaktı bahtına!
Öyleyse gel ey kalbim,
Senle karanlığı sorgulayalım.







19 Ağustos 2016 Cuma

Susmak...

Özlem Ekici
    Son günlerde tükenmişlik sendromuna yakalandım sanırım. Hiçbir şeyden eskisi gibi tat almıyorum -yazmaktan bile. Bazen konuşmayı bile gereksiz buluyorum ki bu yüzden bana yöneltilen birçok soruyu cevapsız bırakıyorum, bazen de bir cevap dahi beklemeden benden ilgiyi kesiyorlar. Evdekiler bile benden ümidi kesmiş durumda, cevap gelmiyor diye soru bile sormuyorlar. Susuyorum, sadece izliyorum. Oğuz Atay'ın da dediği gibi: "Konuşmamak ne iyi, bir bilsen. İnsan elbette konuşmak istiyor; dert yanmak, haklı çıkmak istiyor. Fakat kelimeler insana ihanet ediyor, insan kendine ihanet ediyor.Kendinden nefret ediyor." 

   Zamanın içinde varlığını sürdürmeye çalışan bizleri izliyorum.

Acıyı susmalı, çıkar yok başka
Sözler dağıtmasın bu durgunluğu.
O çiçek beklerken solmasa keşke
Sessiz yakarıştır gözdeki buğu.

     Bazen kendi kendime konuşurken buluyorum kendimi, beni, benliğimi. İyi mi yapıyorum kötü mü bilmem ama farketsem bile devam ediyorum konuşmaya. Aslında Bob Marley çok haklıymış "Kendi kendime konuştuğum kadar, kimseyle konuşmuyorum. Sebep delilik değil, sadece bilirim ki insanı sadece en iyi kendi dinler."  En iyi dinleyicim kendim. Beni benden başka en iyi kim anlayabilirdi ki zaten? 


    Kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmiyor ki, gözler anlatırken tüm ayrıntılarıyla kelimelere gerek de kalmıyor. Misal vermek gerekirse aşık olduğunuz birinin karşısında bülbül kesilebilir misiniz? Dilini yutmuş lal gibi kalmaz mısınız?  "Kelimeler, albayım, bazı anlamlara gelmiyor." demişti satırlarında Oğuz Atay. Susmak bazen en iyisidir, kelimelerin acizliğinde.






Özlem Ekici, Personal Blogger Templates | Blog aa

Levla'nın Not Defteri - Kişisel Blog | Bütün Hakları Saklıdır | Copyright © | 2016 - 2023