Kimvurduya gitti aşkımız, faili meçhul değilse nefsi
müdafaadır…
Ellerimizdeki kelepçenin anahtarı sende
Kavgamızın tek seyircisi bu şehir
Tutunduğumuz tek dal içimizdeki isyandır.
Söyle sevgilim sen söyle,
Akan kanımızın hesabını kime soracağız?
Kim toplayacak gözyaşlarımızı?
Kim koyacak sevgiyi içimize?
Gittik gittik gittik
Acılara gittik
Keşkelere gittik
Ben sana sen bana gittik
Sonra öğrendik ki dünya yuvarlak,kaldık.
Sen bağıra bağıra ağlardın ben susardım
Sen duvarları yumruklardın duvarlarında ellerinin izleri kan
içinde
Ben içime içime oyardım kendimi
Sen çimenlere yatıp uyuyakalırdın
Ben banklara tünemiş uykusuz
Sen ot içerdin duman kusardın geceye
Ben tek sigaralık ciğerimle öksürüklerde
Sen aşka inanmazdın, sen inanmazdın
Ben maviye inanırdım
Boynumdaki yorgun damarların mavisine
Beyaz dalgaları omuzlayan deniz mavisine
Denizin bittiği yerde başlayan göğün mavisine inanırdım
Bir de ensemdeki dövmeye inanırdım;
’Kuş ölür sen uçuşu hatırla’
Furuğ Ferruhzad
bu başlık çok uzunca bir süre günlüğümün kapağında yazıyordu. Başlık ilgimi çektiği için bloguna girdim. iyiki bakmışım. çok güzel buralar. Sanırım bir süre daha buralardayım. ♥
YanıtlaSilHoşgeldiniz, iyi ki geldiniz :) Beğenmeniz de çok mutlu etti, teşekkürler :)
SilNe denilebilir ki, harika bir şiir... İyi ki paylaşmışsınız efendim :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Beğenmenize çok mutlu oldum :)
SilBugün okuduklarım hep içli. Bu şiir de öyle.
YanıtlaSilŞairin hayatına da bir göz atmanızı tavsiye ederim o zaman :)
Silşiiri orjinal dilinde nereden bulabilirim asla bulamıyorum ya da ingilizce çevirisini. Bu arada çok hoş bir blog
YanıtlaSilBen de aradım lakin dediğiniz gibi bulamadım, belki orjinal dilindeki şiirin adı başkadır. Bilemiyorum.
Sil