Ben ne zaman bir gökyüzüne düşsem, sen aklıma düşersin. Yaralarım kabuk tutmadan, hemen biraz şiir saklıyorum içine. Öyle daha çok hiç olunuyor. Sanki çok güzel bir şiirin en güzel dizesinde bir ses düşmesiymişim, düşmüşüm, düş'müşüm ve sen beni tutup yerleştirmişsin en uymadığım şiire. Sadece baş harfimin büyük olması kadar bu hayattaki değerim, gerisi hep hiçlik.
Seni seviyorum.
Bir gün uyandım ve aniden seni sevdim gibi değil de, seni seveceğim güne ulaşmak için büyümüşüm, büyümüşüm ve aniden o güne ulaşmışım gibi. Sen her sabah uyanıp yüzüne bir avuç şiir çarp, sonra git pencerenin önündeki cümlelerini sula, kahve ve sigarayla iyi gider biraz masal ye; sonra 5.kutsal kitap inince yeryüzüne, benim çoktan inandığım dinime herkes inansın.
Tanrım, ibadeti şiir ve biraz da şarap olan dinin cenneti susmakta mıdır?
güzel blogunu takipteyim
YanıtlaSilbanada beklerim
https://sevgidoji.blogspot.com
Teşekkürler...
SilYazım dilini çok beğendim. İmgelerin de kaydadeğer, umarım daha çok yazarsın :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Çağrı bey :)
Silimgelemelerin muhteşem. Şiire olan inancın tartışılmaz. Güzel bir yazı tebrikler.
YanıtlaSil