Yazılarım E-postana gelsin.

Yaz E-Postanı!

23 Mayıs 2020 Cumartesi

Tekrar Son Kez(!)

Özlem Ekici

    Bugün "son kez"lerini duyacağımı bile bile, nedeni belirsiz bir kuyunun çevresi gibi olan gözbebeklerini kuşatmaya cesaret edemedim. Bir duvar, ancak bu kadar can acıtıcı olurdu, çünkü o duvar bütün gözlerden koruyabiliyordu. İnsanların bayağı, aydınlık gözlerinden uzakta, biçimsiz akıl yumurtalarının üstünde kuluçkaya yatmış, sönmek üzere olan gözlerimin bahçesindeki çiçeksiz yeşilliğin sebebi. Son kez, izlemek...

   En zevk aldığım şeydir, belli ki bu tasvir yeteneğine pay çıkaran bir şey. İyi bir şey. Değil midir? Sisli, titrek bir prizma artık elde tutulan kalem, rengi kararmış gövde, son bir dakikada toprakçı ruhum uzandı, yarı bu dünya, yarı öbür dünya benim için. Hayal kurmak; bir solucanı andıran filizler açığa çıkmadan önce, toprak altında yol alan bir sürgün. Ne kadar zayıfım ve bu zayıflığım beni bitkinleştirirse, yeniden gençleşmiş akılla süz, zekice dudak bük; gelişigüzel, peygamberce konuş, konuşurken keşke hep dinleyebilsem. Cümlem hiç bitmez de, aslında...

   Küçük, mermer alınlıklı, modası geçmiş mücevher gibi hissediyorum. Mala düşkün, çiftçi atalarımdan kalmış içgüdümü daha şimdiden son kez izlerken düşünmekten, son günleri saymaktan alamıyorum. Bütün bunları belki çocuksu bir üzüntüyle yazıyorum. Ama sinirliyken, birden durup düşünen; sağ eliyle yazarken sol elini cebine gizleyen, güldüğünde gözlerinin sağı üzerine kapanırken; solu tembel tembel, cömert cömert açılan el gibi. Ama hakikat neye yarar, son sabahsa. Anımsamaktan yorulunca, düşüne düşüne kaşları sızlar gibi sakalında eli. Belki, karanlıktır.

   Yerde sürüklenen bir asmayı, bükülmüş bir kamışla bağlıyor, gelecek yılın tomurcuklarına da dikkat ederek, gül ağacı yaprağı eteğini kıvırıyorum. Islak toprağı, özsuyu çekilmiş otları kazıyorum, içimde toprağın dolgun atı, içimde köstebeğin dolambaçlı koridoru, içimde daha aşağısı, içim hiç ışık görmemiş bir kaya gibi; bin ayak aşağıya saldı, kumlu taş ve pas tadı taşıyor artık su yeşili, o tişörtü gördüğümden beri.

   Bugün aslında "son kez"lere yüreğim küçülmedi belli ki! Evim benim için her zaman ne idiyse gene o olarak kalıyor, bir kutsal emanet, bir in, bir kale, gençlik mucizesi. Başka bir karanlık yeteneği şimdi, kelimelerdeki.  Son bir dakikada toprakçı ruhum uzandı, yarı bu dünya, yarı öbür dünyadayım. Belki, son sabahtır. Ders...bitti.


Özlem Ekici / LEVLA LAVİN

Levla da benim, Özlem de ama buralarda çoğunlukla Levla'nın izini sürüyoruz.

0 comments:

Yorum Gönder

**Yorumlar sayesinde görüşüyoruz, yorum yazmadan geçmeyin.
**Lütfen yorum kısmında link vermeyin, link içeren yorumlar yayınlanmıyor.
**Yazının konusu dışında sormak veya iletmek istediğiniz bir şey varsa İletişim formunu kullanın.
Sevgiler.

Özlem Ekici, Personal Blogger Templates | Blog aa

Levla'nın Not Defteri - Kişisel Blog | Bütün Hakları Saklıdır | Copyright © | 2016 - 2024