sığ bir deniz uzanıyordu içimde
Solan çiçeklerimin üzerinde bir kül
Savrukluğu tüm cihana dair
Bir gece bir kıvılcım düştü göğüme
O parıltıya koştum önce
Parıltı büyüdü, aydınlattı tüm göğü
Bir çiçek tomurcuklandı dalımda, sen gelince
Sonra bir ormana umut oldun gönlümde
Duvarlarımda sarmaşıklar, çiçekler rengarenk
Bir ses titretiyor dalları inceden,
aşkın en berrak tonu bu göldeki
kimse bakmadı sen gibi bana
kimse uzanmadı ellerime, yaralarıma
parmak uçların kırmaktan korkarcasına tenimde beliren minik kıvılcımlar gibi
bir koku duydum, boynunun en saklı köşesinde
göğsünün inip kalkışlarına ilmekledim nefesimi
bir güvercinin göğsünde geldim kondum sana
kollarının arasına yerim dedim, sığındım
güldüğünde oluşan çukurlara bıraktım gülüşlerimi
sevdim, belki de tek yapabildiğim buydu
bazen kayıp parçalarını ararmış insanlar
ben aramazdım, bu kadar parçama hangi eş
Nereden, nasıl olsun da gelip yerleşsin tam ortasına
Olabilirmiş, rüya değilmiş bu masallarda anlatılan
İnsan şaşar kalırmış öylece
Solan çiçekleri döker, yeni tomurcuklar ekermiş
Kopan dallar yeni sürgünler verirmiş
En sığ denizler dağılır, kurulurmuş yemyeşil ormanlar
İçi titrermiş bir çift dudaktan çıkan bir sedaya
Yürekten yüreğe usul usul çizilirmiş o yol
Bir çift el en güçlü yapabilirmiş seni
O içine düşüp durduğun kuyuyu kapatıp en mavi resmi çizermişsin oraya
En çok da severmiş bir insan, böylesine, delicesine
İlmeklediğim nefesimi tuttuğum yerden dokudum hayallerimi
Kokun, nefes, eller ve bir parça yürek sızım
Hepsi de eksik parçaları ruhumun
Tam orta yerinde, yerlerinde.
0 comments:
Yorum Gönder
**Yorumlar sayesinde görüşüyoruz, yorum yazmadan geçmeyin.
**Lütfen yorum kısmında link vermeyin, link içeren yorumlar yayınlanmıyor.
**Yazının konusu dışında sormak veya iletmek istediğiniz bir şey varsa İletişim formunu kullanın.
Sevgiler.