İlk olarak bizi yağlı boya ve akrilik çalışmalarıyla Nadir Baylan karşılıyor. Göç Yolları adını verdiği bu sergide bizi mavinin güzel tonları eşlik ediyor. Göç Yolları, kimlik sorgulamalarının varoluşcu toplumsal yönüne dikkat çekiyor. Yakın zamanda yaşadığımız pandemi ile birlikte insanların kendi içine yolculuğunu düşündüğümüzde kaçma isteği duyan bizlerin çocuksu yönlerinin dışa vurumu gibi.
12 Ocak 2023 Perşembe
Bi'şeyler: 5 Sanatçı 5 Sergi "Müdahil"
7 Ocak 2023, yılın ilk sergisi ile karşınızdayım. 5 ayrı tarzda 5 farklı sanatçıdan oluşan Müdahil sergisinden bildiriyorum. Farklı ve çok güzel. Öncelikle beni bu sergiye çeken kısımdan bahsetmek istiyorum. Hikmeti Tabiyeci olarak tanıdığımız Ankara sokaklarında mizahla sanatı birleştiren bir afişlerin sahibinin küratörlüğünü yaptığı bu sergiye Hikmetin Ağaçları kısmıyla da dahil olmuş. Ben de böyle tanıdım sergiyi ancak gittiğimde gördüğüm eserler ve sanatçılarla sanata umudumu tazelediler. Hadi sergiyi benim gözümden izleyelim.
Ve son olarak Ahu Akkan'dan Otoportre ile sanatçı kimdir üzerine bir bakış yakalıyoruz. Benim işçilik olarak en fazla ilgimi çeken kısım buydu. Kendisini ve eserlerini ilk kez görmüş olsam da gerçekten beğendiğimi söylemek isterim.
Çocuksu yönlerimizin o kaçma duygumuza yansıyış biçimi bu kadar güzel anlatılamazdı, renkler öyle güzeldi ki. Tabi ki favorim tablom var. Sizlerle de paylaşacağım. Renklerin ve o verdiği hoş özgürlük hissinin yağlı boya ve akriliklerle anlatılması, son dönemde yaşadıklarımızı baz aldığımızda sanırım en iyi böyle anlatılırdı. İçimizdeki çocuk göğe bir merdiven dayayayıp kaçmak istiyordu. İşte o en beğendiğim çalışma:
Bir diğer güzel nokta da sanatta ölümsüzleştirilenler. Gülistan Doku adına da bir köşe ayrılmıştı. Sanırım beni en çok etkileyenlerden biri de oydu. Daha sonra bizi Hikmetin Ağaçları karşılıyor. Konseptiyle olsun, öyküleriyle olsun, beni fazlaca etkiledi. İçeriğinden çok paylaşım yapmak istemiyorum ancak yolunuz düşerse 4 şubata kadar mutlaka o havayı solumalısınız. O banklarda oturup her tablonun hikayesine katılmalısınız.
Ağaçların gözünden insanlara baktınız mı hiç? Bizim hakkımızda ne düşünüyorlar? İşte bu sergide biz ağaçlardan bizleri okuyoruz, görüyoruz, izliyoruz. İnsanlar neydi? Bizler neyiz? "İnsan gülen bir hayvandır"
"İşçiler ağaç mıdır?"
"Ağaçlar işçi midir?"
Ardından tabi ki metalin insan suretlerine bürünüşünü izlediğimiz Şükrü Aslan'ın Sen, Ben, O adlı sergisi karşılıyor bizleri. "Günümüz insanın en önemli varoluşsal problemi özdür." diyerek başlıyor Şükrü Aslan. Ardından "Bireyin kendini gerçekleştirme, özünü bulma sürecinde seçim ve kararlarının en önemli belirleyicisi, yaşadığı toplumun ve zamanın; ekonomik, siyasi ve kültürel yapısıdır." diyor ve başlıyor bizi bizlere anlatmaya.
Teknolojinin sanatta yansımasını göreceğimiz o kısma geldiğimizde bizi Murat Fırat karşılıyor. Kafamdaki Biz ile dijital sanatın geldiği noktayı gözler önüne seriyor.
Ankara'da sanatı ve kültürü takip ettiğimiz bir günden arta kalanları sizlerle paylaşmak istedim. Umut aşılayan bir gün oldu bizler için. Yolunuz düşerse sergilere gitmeyi unutmayın.
Özlem Ekici / LEVLA LAVİN
Levla da benim, Özlem de ama buralarda çoğunlukla Levla'nın izini sürüyoruz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Teşekkür ederim İlkay, evet ben de çok beğendim sergiyi :))
YanıtlaSil