Yazar olmak
dünyayı değiştirmek ve bu yeni dünyanın kapılarını aralamaktır diyebiliriz
kısaca...
Ne yazacağımı
kara kara düşünürken aklıma gelen ilk cümleleri sarf etmek daha cazip geldi bir
an için. Ne olursa yani öyle gelişigüzel bir şekilde… Belki bir şiir ya da bir
özdeyiş, ya da bir öykü… Derken aklıma yazarlık neydi sorusu takıldı. Yani ne içeriyordu ve hangi değerlere sahipti
sorusu? Çünkü yazarlık denilen süreç sancılı bir seçimdi ve fazlasıyla acı
doluydu. Ve beni meşgul eden de buydu sanırım. Yazar olmanın değerleri…
İsterseniz sayalım.
O öncü olandı.
O farklı olandı.
O taşıdığı kaygıyla ve düşüncelerle kutsal olmalıydı.
Unutmayalım ki kutsallık sadece tanrıdan gelmez,
üstlenilen görevler ve buna inançtan gelir, bunun uğruna feda edilenlerden
gelir.
Yazar hayatı yeni baştan yorumlayandı.
Yazar sürekli düşünen, düşüncenin potasında
erittikleriyle hayatı yeniden kurgulayandı. Yaratıcıydı, bu yönüyle sanatçıydı.
İktidarla sürekli başı dertte olandı, aykırıydı,
farklıydı.
Kavgacıydı, bu onun uzlaşmaz kişiliğiyle bütünleşmişti.
Mükemmeliyetçiydi, insanüstü bir çabayla bunu
toplumsal-siyasal-kültürel hayatta sürekli zorlayandı.
Susmayan bir bilinçaltına sahipti ve unutkanlık onu
öldürürdü, bunu da zihninin bir tarafına kazımıştı.
Bir çocuk edasıyla ve saflığıyla heyecanlı bir halde
geleceği bekleyendi.
Umut taşıyan bir çift gözdü.
Fazlasıyla yalnız olandı bu dünyada.
Fazlasıyla samimi ve fazlasıyla kendi topraklarına ait
olandı.
Bu özellikler artırılabilir ama kesinlikle
değiştirilemez. Çünkü yazar olmak ilk önce insan olmaktı. Ve bu değerler
aslında yazar değil insanı tarif etmekteydi.
Kısacası yazar olmanın zor yanı gerçekten insan olarak
kalmanın ta kendisiydi.
Her eline kalemi alıp yazana da yazar demek elbette ki Tolstoy'a, Dostoyevski'ye hakaret olabilir niteliktedir ancak onlar gibi olduğumuzda ve bu kriterler çevresinde yaşadığımızda birer yazar olabiliriz. Yazar olmak insan olmak olduğu kadar daha birçok etmeni de içinde bulunduruyor mesela;
Her yazarın kendine ait bir dili ve uslübu vardır, bunlar çerçevesinde çağını veya çevresini aktarır satırlarında.
Yazar olmak için çok okumak veya çok yazmak gerekmeyebilir kimileri için ancak akıcı bir dil ve özgün bir tarz mutlaka gerekir.
Okuduğumuz bir yazı boş bir içerikse bunu kaleme alana yazar demek ne kadar doğrudur?
İşte tüm bu noktalar çevresinde yazar oluruz, olunur.
Eğer bir yazarsanız öncelikle insan olmalı ardından da gerçek bir yazar olma kriterlerini barındırmalısınız. Aksi takdirde Tolstoy'a veya Dostoyevski'ye veya bildiğiniz diğer yazarlara haksızlık etmiş oluyoruz.
Her eline kalemi alıp yazana da yazar demek elbette ki Tolstoy'a, Dostoyevski'ye hakaret olabilir niteliktedir ancak onlar gibi olduğumuzda ve bu kriterler çevresinde yaşadığımızda birer yazar olabiliriz. Yazar olmak insan olmak olduğu kadar daha birçok etmeni de içinde bulunduruyor mesela;
Her yazarın kendine ait bir dili ve uslübu vardır, bunlar çerçevesinde çağını veya çevresini aktarır satırlarında.
Yazar olmak için çok okumak veya çok yazmak gerekmeyebilir kimileri için ancak akıcı bir dil ve özgün bir tarz mutlaka gerekir.
Okuduğumuz bir yazı boş bir içerikse bunu kaleme alana yazar demek ne kadar doğrudur?
İşte tüm bu noktalar çevresinde yazar oluruz, olunur.
Eğer bir yazarsanız öncelikle insan olmalı ardından da gerçek bir yazar olma kriterlerini barındırmalısınız. Aksi takdirde Tolstoy'a veya Dostoyevski'ye veya bildiğiniz diğer yazarlara haksızlık etmiş oluyoruz.
Yazar olmak icin samiyet ,samimi niyet lazım anladığım kadarıyla. 😀
YanıtlaSilO da lazım haklısınız. Teşekkürler...
SilNasıl güzel anlatmışsınız.. yazar herkesti aslında değil mi ve her şeydi.. ama yalnızdı çok kalabalık zannedilirken hem de :)
YanıtlaSilEvvet... Teşekkür ederim :))
SilAna hatlarıyla ancak böyle tanımlanabilirdi Özlem. Ve fazlası olur ama bunlar değişmezdi. Yazmak, çağlamak gibi rahatlatıcı ve kendi yazdığım kadarıyla beni kendi yalnızlığımda mutlu etti. Yazdıkça ve okumam gerekenlerde seçici oldukça ve her bu hale girdiğimde aslında içimize yerleştirilmiş yaradılışın mucizelerine rastlıyorum sanki. Hayata bambaşka gözlerle bakar oldum ve daha net gördükçe bazı şeyleri üzüldüm. En zoru da buydu. Anlayıp hiçbir şey yapamamak.
YanıtlaSilÇok güzeldi. Kalemine sağlık yavrum.
Teşekkür ederim Ece abla. Ve söylediklerinde çok haklısın, ben sadece ana hatlarıyla anlattım. Anladık birçok şeyi ve elimizden bir şey gelmiyor diyerek görmezden geldik.
SilSevgilerimle Ece abla :)
sizce hobileriyle ilgili yazanlar yani sadece duygu/düşüncelerini değil, hobisinin teknik ayrıntılarını da yazanlar yazar mıdır?
YanıtlaSilSiz yazar olduğunuzu hissediyor musunuz, yazar olduğunuzu düşünüyor musunuz? Bu soruların cevaplarına göre düşünelim bu sorunuzu. :)
Silayyyyyy sen kendini anlatmışsıın :)
YanıtlaSilYaaa deep :)) Seni de gizledim satır arasına baksana :))
Sil