Italo Calvino kitabın başında uzunca bir önsöz ile yazım sürecini anlatmış. Tarot kartlarıyla ilgilendiği bir dönem kimi kartları rastgele sırayla önüne açıp onları hikayeleştirerek bu kitabı oluşturmaya başlamış, daha güzel bir şekilde anlatmış bunu ama kısaca böyle diyebiliriz. Kitabın özel bir yerinin olmasını sağlayan durum da bence bu yazılış süreci.
"Tarotla ilgilenmeyen biri için hiçbir şey ifade etmeyecek bir kitap..." hissiyatı almış olabilirsiniz, ben de bundan korkuyordum ancak Calvino, kendisinin de tarota karşı çok özel bir ilgisinin ve hatta tarotla ilgili pek bilgisinin olmadığını da anlatmış kitapta. O sebeple böyle bir fikire kapılmadan okuyabileceğimiz konusunda bizi de rahatlatmış. Birçok hikayede bir kartın anlamı değil, kartın üzerindeki desenin arka planındaki orman vb; örneğin bir karttaki şövalye karakteri değil de o şövalye karakterinin elindeki kılıç ya da şövalyenin arkasındaki bir dere hikayede kullanılırken kartın esas anlamı olan soyut kavram hikayenin içinde hiç kullanılmadan geçilmiş. Muhtemelen tarota ilgisi olanlar daha çok keyif alacaklardır lakin ben gibi ilgisi ve bilgisi olmayanlar bazı yerlerde üzerinde ayrıca durulan belirli kartların tarot falındaki anlamını öğrenmek için internetten kartı araştırabilir.
Öyküler birbirinden bağımsız gibi görünse de birinin bittiği yerde diğeri başlayabiliyor veya ortak öğelere sahip öyküler var. Bu öyküleri sıralı bir şekilde baştan sona okumak gerekiyor, zaten yazarın yolunun bir şatoya düşüşü ve öykülerin nasıl anlatılmaya başlandığı gibi bir girizgah da var ve o girizgahı okumadan rastgele bir öykü okumak da çok sıkıntılı olacaktır.
Kesişen Yazgılar Şatosu, iki ayrı bölümden oluşuyor. Bu iki bölüm, tematik benzerlik taşıyan iki uzun öyküden oluşuyor.
İlk bölümü oluşturan ve kitaba da adını veren Kesişen Yazgılar Şatosu, Ortaçağda yolları bir şatoda kesişen bir grup insanın yemek masasında toplanmalarını, konuşamadıklarını fark etmeleri üzerine de tarot kartları aracılığıyla öykülerini birbirlerine sezdirmelerini anlatıyor.
İkinci bölümü ise, “Kesişen Yazgılar Meyhanesi” isimli öykü oluşturuyor. Bu öyküde de yine bir grup insanın yolları bir meyhanede kesişiyor ve yine konuşamayan insanlar yine tarot kartları aracılığıyla öykülerini sezdiriyorlar. Bu öyküdeki farklılık ise zaman olarak gösterilebilir. İkinci öyküde anlatılanlar Rönesans döneminde geçiyor.
Kesişen Yazgılar Şatosu, biçimsel olarak da özgün bir yapıt. Calvino öykülerini anlatanların açtıkları kartları da bizimle paylaşıyor ve bu kartlar açılma sırasına göre önce metinlerin yanında sonra da her öykücüğün sonunda toplu olarak bize veriliyorlar.
En beğendiğim öykü ise "Ruhunu Satan Simyacı" oldu ki alıntılayalım o meşhur konuşmayı:
"Neden korkuyorsun, ruhumuzun şeytanın eline geçmesinden mi?"
"Hayır, ona verecek ruhumuz olmamasından."
Farklı ve son derece ilginç bir yazım süreci ile ortaya konmuş bir eser okumak isterseniz mutlaka denemenizi öneririm.
Alıntılarla bitiriyorum, iyi okumalar.
"Farklı kuşaklar birbirlerine hep ters bakar, salt anlaşmamak için konuşurlar, mutsuz yaşamalarının ve düş kırıklığı içinde ölmelerinin suçunu hep birbirlerine atarlar."
"Ay, yenik bir uydudur, ama üstün gelen yeryüzü, onun tutsağı durumundadır."
Calvino'nun bu kitabını okumadım. Oldukça farklı bir fikirden çıkmış yola. İlgimi çekti doğrusu. Listeme alacağım.
YanıtlaSilSevgiler Levla...
Umarım beğenirsin :)
SilCalvinoyu ilk okuduğum zamanlarda Bursa'da yazarlık atölyesindeydim, şok edici bir yazar gerçekten.
YanıtlaSilKesinlikle çok farklı bir kalemi var :)
Siloooo bunu okumadım ne hoş ve zekice buluş, okurums :)
YanıtlaSiloku oku, çok hoş bir yazım süreci var :)
SilBen de hemen alacağım kitabı, yazı yeterince merak uyandırdı. Teşekkürler:)
YanıtlaSilUmarım beğenirsin :))
Sil