Bu kitap hakkında söylenecek ve söylenmesi gereken çok fazla şey var lakin çok kıyıda köşede kalmış bu eser. Benim için de öyleydi ta ki Umberto Eco'nun eşsiz eseri olan Gülün Adı'nı okuyana kadar. Adını ilk kez orada duymuş ve bir gün okuyacağım diyerek not almıştım. Sonunda elime alıp okudum ve neden bu zamana kadar okumadığıma anlam veremedim.
Kitaba gelecek olursak Aristoteles'in şiir sanatı üzerine söylemlerini ve kuramlarını anlattığı bir eser. Ona göre bütün sanatlar birer taklittir. Şiir de bir sanat eseridir. Bu nedenle şiirin de bir taklit sanatı olduğunu ifade etmektedir. Aristoteles’e göre şiir sanatını ortaya çıkaran iki doğal neden vardır; birincisi taklit etme, ikincisi taklitten hoşlanmadır. Taklit insanların bilme, öğrenme arzularından kaynaklanır. Bu nedenle insan doğası gereği devamlı olarak bir şeylerle benzerlik kurmaya, taklit etmeye çalışarak bilme, öğrenme arzusunu gidermeye çalışmaktadır. İnsan, taklit ederek doğada ilk bilgilerini elde etmiş olur. Bu bilgileri elde etmiş olma arzusu ona büyük bir haz verir. Ona göre sanat yapıtları karşısındaki yaşantılarımız bunu kanıtlamaktadır. Sanatın amacı; nesnelerin dış görünüşünü değil, iç anlamını göstermektir. Aslında sanatın biçimi gerçeğin taklididir. Fakat bu taklit, taklit edilen nesnenin birebir kopyası olmak durumunda değildir. Aristoteles’e göre bir taklit gerçekte var olan bir nesnenin taklidi olmak durumunda da değildir. Onun için anlatılan bir olayın gerçekleşip gerçekleşmemesi önemli değildir. Çünkü ona göre bu tarihçilerin işidir. Aristoteles’e göre her bilgi ve her sanat bir taklit etmedir.
Aristoteles’in sanat konusundaki düşünceleri şiir konusunda da geçerlidir. Onun için şiir de bir sanattır ve tüm sanatlar gibi taklit eder.
Aristoteles’in şiir sanatı üzerine düşüncelerini incelediğimiz Poetika adlı eserinde ele alınan konulardan en önemlisi, sanatın bir taklit olduğudur. Bu taklit sanatından kastı, insana ait bir eylem olduğu fikridir. Aristoteles, Platon’un mevcut sanat, ideaların yansıması olan duyulur alanın bir yansıması olmak bakımından silik ve değersiz bir kopya niteliği taşır ifadesini benimsememektedir. Çünkü Platon’un, sanatı sadece basit bir kopya ya da ideaların sönük bir yansıması olarak görmesi sanatın tüm boyutlarını gözden kaçırmasına neden olmuş. Aristoteles ise sanatı daha geniş bir çerçevede ele alarak sanatı tüm boyutlarıyla incelemiştir.
Sonuç olarak eğer sanat ve şiir üzerine farklı bakışlar görmek istiyor ve daha önce Aristoteles hiç okumadıysanız, mutlaka bakmalısınız. Sakin sakin okuyun, her düşüncenin ardını sorgulayın. Zira müthiş düşünceler içeren bir yapıt.
Kitaptan Alıntılar:
*İster bir sanatçı yetisi, isterse alışkanlığa dayanan bir ustalıkla olsun, bazı sanatlar renkler ve figürler aracılığıyla taklit eder. Bazı sanatlar ise ses aracılığıyla taklit eder; buna göre de bütün adı geçen sanatlarda genel olarak taklit, ya ritim ya söz ya da harmoni aracılığıyla gerçekleştirilir.
*Şiir sanatı, ozanların karakterlerine uygun olarak iki yön alır; zira, ağır başlı ve soylu karakterli ozanlar, ahlakça iyi ve soylu kişilerin iyi ve soylu eylemlerini taklit eder; hafifmeşrep karakterli ozanlar ise, bayağı yaradılıştaki insanların eylemlerini taklit ederler.
Çok güzel kitaptı.
YanıtlaSilevet, kesinlikle :)
SilGüzel kitap ama anladığım kadarıyla biraz sakin kafayla okumalı.
YanıtlaSilbence de, sakin sakin iyice düşüne düşüne okunmalı :)
SilUmarım okursun, senin seveceğini düşünüyorum :)
YanıtlaSilSanat Tarihi lisansımda sorumlu olduğumuz kitaplardan. Öğrencilik günlerim geldi aklıma:)
YanıtlaSilÖğrencilik çok güzel şey, evdeki günlerimde bunu daha iyi anladım. :)
SilBen de geçen bir kitapta karşılaştım. O gün not aldım. Okuyacağım diye. Hatta yazı yazma eylemiyle haşır neşirseniz bu kitap baş ucu kitabınız olmalı diyordu. Şimdilik okuma listemde bekliyor. Gün gelirde Türkiye'ye gidersem basılı halini almak istiyorum.
YanıtlaSilKesinlikle çok doğru demişler. Yazmaya ve sanatın diğer dallarına ilgi duyanların mutlaka okuması gerekiyor. Eminim, okuyunca sen de çok seveceksin Yasemin abla.
Sil