Toprağını kaybetmiş bir dünya, yeşilliği solup gitmiş bir
orman, yıldızları sönmüş bir gökyüzü... Tüm bunların bir farkı var mıydı
oyuncağını kaybetmiş bir çocuktan?
Ve 'mutluyum' dedim geceye.
'Ben mutluyum. Bu sefer mutluluğumu benden alamazsın.'
Oysa karanlığın varlığı bile yeterliydi beni almak için.
Hayallerimin bekçileri, karanlığın bir üfleyişiyle uçuvermişlerdi benden uzağa.
Çünkü anlamsızdım. Çünkü gülümsemelerim bile anlamsızdı. Tüm mutluluğum plastik
birer oyuncak gibiydi ufak bir çocuğun ellerinde. Ve ben o ufak çocuktum işte.
Dokunulmaktan bile ürken, her gülümseyişi nedensiz kılabilen, ağlayan, içten
içe haykıran ufak bir çocuk.
Korkuyordu bu
çocuk. Ölümden değil de yaşamın ta kendisinden korkuyordu. Sahip olamadıklarına
asla sahip olamayacağından değil, sahip olduklarını kaybedebileceğinden
korkuyordu. Ve dışından aptalca bir gülümseme takınırken içinden somurtuyordu
sonsuzluğa. Tıpkı zaaflarından sıyrılmayı başaramamış bir oyuncu gibi boynu
bükük iniyordu sahneden aşağı. Hayallerini kaybediyordu bu çocuk. İçten içe
umudu yok olurken ağlıyordu. Oysa kimse duymuyordu onu. Çünkü herkes o sahte
gülümseyişe kanıyordu. Çünkü herkes gözlerini kapıyordu gerçeğe. Çünkü kimse
görmek istemiyordu gözlerindeki o bakışı, o anlamsızlığı...
Toprağını
kaybetmiş bir dünya, yeşilliği solup gitmiş bir orman, yıldızları sönmüş bir
gökyüzü... Tüm bunların bir farkı var mıydı oyuncağını kaybetmiş bir çocuktan?
Hayır, hiç sanmıyorum. Gerçek oyuncağın yerini alamaz asla sahte, plastik bir
oyuncak... Bir gülümseyiş asla saklayamaz gözyaşlarını. Ama yine de görmek
istemeyenler göremez; sahtekarı ayıramaz gerçeğinden. Ve bilmek istemeyenler
duyamazlar asla gerçeği.
Ne yazık ki
bilmek istemeyenler çevrelemiş bu çocuğu. Ne yazık ki sağır ve dilsiz olduğunu
fark edemeyenler manipule etmiş onu. Ve çocuk en sonunda anlamış, gerçeği
bilmiş, gerçeği duymuş. Ve çocuk anlamış kimsenin onu dinlemeyeceğini. Ve
dinleyen olmadıkça asla kurtarılamayacağını fark etmiş. Gözlerini kapatmış
hayata. Geride bir damla gözyaşıyla... Kulaklarını tıkamış insana... Ardında
kesik bir çığlıkla...
'Hoşçakal gece'
demiş yalnızca.
Hoşçakal
bilemeyenlerin dünyası!
Elveda sana!
Elveda
çığlıklarımın sonsuz yankısı!!
İnsan....
YanıtlaSilMüthişti...
YanıtlaSilTeşekkür ederim canım :)
SilSahte gülüşlerin istilası altında güzel tebessümleri ıskalayarak yaşıyoruz hayatı.
YanıtlaSilKaleminize sağlık. :)
Ne güzel sözdür bu böyle :)
SilSeni okurken büyülenmiş gibi olmaya başladım artık Özlem kızım. Okunursun ancak, yorum belli ki yetmeyecek. Senin gibi sıra dışı bir yetenek ve üstelik gerçekler var yazılarında hep. Bazen acıtıyor ama ben bu acıyı seviyorum. Aklına, düşüncene ve kalemine sağlık güzel kızım. Sevgiler sana :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Ece abla, senin güzel yorumların beni hep mutlu ediyor. Teşekkür ederim her şey için. Kucak dolusu sevgilerle :)
SilSizi mimledim :)
YanıtlaSilYeniden paylaşmışsın, yeniden okudum bugünkü halet-i ruhiyemle. Sana bir şiir bırakıyorum canım. Sevgimle.
YanıtlaSilBir çocuk, yaşam hakkı gasp edilmiş, büzülmüş bir köşeye
Neden gülmek zorunda olduğunu anlamayanlara karışıp
Gülme oyunundan sıkılmış
Sıkça ağlıyor, çığlık atıyor, büyümüşlerin düşünemediği bir sessizlikte
Onların hiç anlayamadıkları kadar farkında her şeyin
Tepkisi hıçkırıkları sadece…
Dünya bu mu, bu mu hepsi, ben bu şartlarda büyüyemem ki
İrice olsa da bedenim
İçimdeki çocukta saklanırım
Anlamalar mutsuz yollara çıkıyor hep
Bir bulup, kaybetmelerdi tüm yaşam
Aramalarım çıkmaz sokaklarda sonlanır
Korkuyorum, anlayamazsınız ki
Gidemem de ama kalmak işkence sanki…
Ece ablam, geç oldu ama çok sevindim seni gördüğüme. şiir öyle yakışıyor bu yazıya, teşekkür ederim ablacım, kucak dolusu sevgiler sana.
SilNe güzel!
YanıtlaSilteşekkür ederim :)
SilBlogunuzun başarılı olmasını dilerim. Benim blogumu da zaman zaman ziyaret etmek ve yorum yapmak suretiyle desteklerseniz sevinirim.
YanıtlaSilSitenizi yeni fark ettim blog yazı Paylaşımları grubu ile ve takibe aldım... Insana davet sitesine de beklerim ... Selam ve Dua ile ...
YanıtlaSilHoş geldiniz :)
Silah maziiiii :)
YanıtlaSil:) uzun zaman oldu dimi kuzum ya
SilÇok güzel bir hikaye tebrik ederim
YanıtlaSilGerçekten çok güzel bir yazı olmuş, okurken insanın içinden birşeyler kopuyor, yüreği burkuluyor.
YanıtlaSilBu tip yazılarınızın devamının gelmesi dileğiyle..
Çok teşekkür ederim, uzun zaman önce yazdım bu yazıyı. İlk göz ağrılarımdandır, o dönem gündemimizde olan bir olaya ithafen yığıp dökmüştüm içimi böyle. İçinize dokunabilmek beni gülümsetti. :)
SilAh hayallerini kaybetmesin hiçbir çocuk...
YanıtlaSilÇok güzeldi yürekten cümlelere dönüşenler.Kalemine sağlık...
Çok teşekkür ederim, yıllar sonra böyle anlamlı bir günde tekrar benzer olaylar içindeyken okudum satırlarımı.
SilÇok güzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık evet hiçbir çocuk gülümsemesini hayallerini kaybetmemeli kitap yazmayı düşündünüzmü
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. İlerisi için var öyle bir fikrim ancak şimdilik blog ve dergilerle sesimi duyurmaya devam ediyorum. :)
SilYalnız ve müsait olduğum için yazını ağır ağır sesli olarak okudum.
YanıtlaSilOkurken duygulandım ve senin yazarken hissettiklerini ben de okurken hissettim.
Kalemine sağlık.
Etkilendim doğrusu güzel bir yazıydı teşekkürler. :)
YanıtlaSilGüzel bir öyküydü mutlu yıllar Özlem Hanım
YanıtlaSilTeşekkür ederim, mutlu yıllar. :)
Sil