Gün ışığının aydınlattığı ve
insanoğlunun aktığı sokaklar birer tiyatro sahnesidir. Ne kadar parçası olmak
istemesen de katılmak zorunda olduğun bir oyun var dev spotun altında, herkesle
beraber oynamak zorunda olduğun. İninden çıkınca başlıyorsun istenileni
vermeye, oynamaya. Kafandaki sorular, aklını karıştıran belirsizlikler,
özlediğin adamlar, kadınlar. Hiç birini belli etmeden gülümseyeceksin. İlk
kuralın bu. Eğer bir sokağın ortasında başlarsan kafandaki soruları düşünmeye,
suratın bir asılırsa, kaşların çatılırsa hemen sana çevrilir bakışlar. Oynayamıyorsun
rolünü. Kendine gel hemen dercesine delici bakışlar hissedersin. Hele bir de
özlersen, ağlarsan, küçümser bakışlar altında ezilirsin. Pestile döndürürler
adamı hiç vakit kaybetmeden. Yaftalar suratının ortasında patlar bir bir. Güçsüz,
gurursuz, aşağı, basit, rezil bir insan olup çıkarsın. Gün ışığında karışırken
insan nehrine bedenin, kendin olamazsın. O kadar çok insan içinde varlığın, bir
nehirdeki damladan farksızdır. Ne yokluğun nehre zarar verir, ne varlığın nehre
değer katar ama kirli gözükürsen göze batarsın. O yüzden savrulup giderken,
kendi bile olamamış bir damlacık olursun. Kaybolursun.
Gece yarısını gösterdiğinde
saatler, perde kapanıp, oyuncular kulislerine çekildiğinde, insan nehri
kuruduğunda, caddeler çıplak kaldığında, sokak köpeklerinin ayak sesleri
duyulur hale geldiğinde başlar mutlak gerçek. Çık sokağa. Yürü. Özgür
hissedeceksin. Gerçek olan ne varsa işte şimdi dışarıda. Şarapçılar tutmuş
köşeleri, hırsızlar kapıların önünde, evsizler kuytularda ve köpekler
caddelerin ortasında. Kötü onlar deme. Kötülük belirsizdir. Dayatmadır insana. Kötü
bile olsa tüm bunlar bil ki gerçektir ve en kötü gerçek, en iyi yalandan
iyidir. Geceleri bilirsin sokaktaki kötüleri, gardını alırsın. Binlerce insanın
gülümsediği bir günde kötüyü bilemez gardını alçak tutarsın. Gece bilinenin
aksine gündüzden daha az tehlikelidir. Gece kendin olursun. Aklındaki tüm
soruları, belirsizlikleri düşünebilirsin istediğin gibi. Özleyebilirsin, aşık
olduğunu söyleyebilirsin, acı çekiyorsan ağlarsın özgürce. Ne bakışlar vardır
bedenini delip geçecek, ne yaftalar vardır seni alçaltacak. Kendin olursun. İnsan
nehrinin kurumuş yataklarında akarsın istediğin gibi. Senindir tüm o caddeler. Nehre
karışan bir damla değil nehrin kendisi olursun. Kendin olursun.
Saat gecenin bir yarısı olmuşsa ve ben uyumamakta ısrarlıysam kendimi özlediğimdendir. Gece, mutlak gerçektir.
Bu da böyle bir yazıydı, nihayet son. Hoş kalın.
Saat gecenin bir yarısı olmuşsa ve ben uyumamakta ısrarlıysam kendimi özlediğimdendir. Gece, mutlak gerçektir.
Bu da böyle bir yazıydı, nihayet son. Hoş kalın.